Ne zaman kış aylarında bir şeyler yazmaya kalksam kendimi St. Petersburg'dan Moskova'ya giden bir trenin vagonunda buluyorum. 4'er kişilik kompartımanın penceresinden görüş mesafesi birkaç metre kadar olan dışarıda, sert bir rüzgarın etkisiyle savrulan kar tanelerini izler gibi oluyorum adeta. Bir yandan trenin çıkardığı mekanik sesler, bir yandan sıcak bir samimiyet ile konuşan insanlardan gelen tatlı sesler. Yoğun ve nemli olan atmosferde burnuma gelen hafif pas ve kömür kokusu.
Belki soracaklarınız vardır, hemen cevaplayayım; daha önce ne St. Petersburg'da bulundum ne de Moskova'da bulundum. Bu hislerimi mükemmel betimleme güçleriyle bizlere romanlarıyla aktarmış olan Rus yazarlardan alıyorum. Bizlere o kadar mükemmel bir şekilde anlattılar ki bulundukları ortamı, adeta onlarla birlikte yaşadık tüm olanları. Bize gösterdiler görmemiz gerekenleri. Haklılığı, haksızlığı bize tanıttılar güzel bir şekilde. Bu yüzden okuyun efendim. Okuyun ki anlatımların mükemmelliği içerisinde bir gezintiye çıkın.
Şimdi konumuz tabii ki de Rus yazarlar değil. Onlardan bahsetmeyi çok isterdim fakat bu post olması gerekenden epey uzun olurdu. Tembel bir insan olduğum için gözümde epey büyüyen bir şey bu. Bu postta sadece kış aylarından bahsedeceğim sizlere. Kış ayları hakkında düşündüklerimin üzerinden geçeceğim sadece.
Benim de dahil olduğum büyük bir kitle kış mevsiminin diğer mevsimlerden daha güzel olduğu kanısında. Kış ayları sadece kar yağdığı için güzeldir diyenlerden değilim elbette. Kış her haliyle güzeldir. Soğuğu ile, sessizliği ile, insanları temkinli hale getirişiyle, insanları dinçlendirmesiyle mükemmel bir mevsim halini alıyor:
- Soğuk havayı seviyorum, soğuk hava yuvası olanlar için harika bir şey. Evsizlerin ve sokak hayvanlarının kış mevsiminden nefret etmesi için bir çok sebebi var bu konuda.
- Sessizlik dedim çünkü kış aylarında sokaklar normalden daha sessiz oluyor ve sadece kışı sevenlerin sıklıkla dışarı çıktığı bir hale dönüyor sokaklar.
- İnsanları temkinli hale getiriyor çünkü kış ayları karınca ve ağustos böceği hikayesindeki gibi hazırlık isteyen bir mevsim. sürekli tetikte olmalısınız ki hiçbir işiniz aksamasın.
- Soğuk havanın insanlar üzerinde kayda değer etkileri mevcut. Soğuk havada yapılan egzersizin kalitesinin çok daha etkili olduğu kanıtlanmış gerçektir (Murat Erdoğan - Soğuk Ortamda Egzersiz ve Fiziksel Aktivite - Makale)
- Soğuk havanın beyinde de gayet güzel bir etkisi var. İnsanların daha planlı olmasını sağlayıp yaptığı işten sıkılma süresini geciktirir. Soğuk havada daha odaklıyızdır. Dikkati artmış bir beynimiz bize merhaba der.
Demem o ki soğuktan korkmayın değerli okurlar. Soğuk ile birlikte yaşamayı öğrenmeye çalışın. Soğuk ile birlikte yaşamayı öğrenirseniz, ondan bu denli korkmazsanız siz de kış ile dost olabilirsiniz. Bu keyifli mevsimin tadını çok daha güzel bir şekilde çıkarmış olursunuz.
Çok güzel bir kış yazısı, ben yazı sevenlerden olmama rağmen anlatımında yer verdiğin gerekçeleri mantıklı buldum, betimlemeleri sevdim.
YanıtlaSilteşekkürler efendim.
YanıtlaSil"Mutluluk" ile "soğuk" sözcüklerini bana bıraksan bir araya getirmeyi düşünmezdim sanırım. Sadece blog başlığınla bile bakış açımı genişlettin ki eminim burada değerli nice şey var :) Hâlâ devam ediyorken sana soğuk ve mutlu kışlar diliyorum :) Neşeli sevgilerle :)
YanıtlaSilbu değerli yorumunuz için çok teşekkür ederim. Size de mutlu kışlar diyorum hoşgeldiniz bloguma :)
SilHoş buldum :)
SilSoğuğu çok severim, insanı diri tutar.
YanıtlaSilBu yazıya gelmemin nedeni, 2019 biterken hepimiz nasıl da yeni bir yılın getireceği güzelliklere odaklanmış ve inanmıştık. Oysa kocaman bir korku, endişe yılı oldu. Şimdi yine aralık ayındayız, kimbilir neler bekliyor bizi..
Sağlıkla kalın.
Yorumunuz ile birlikte tekrardan okudum yazımı. Okurken de bir yandan hüzünlendim. koca bir sene mücadele etmek ile geçti, yapmak istediklerimizi yapamadığımız ve pandemiye alışmaya çalışmamız ile geçti. Umalım ki en kötü senemiz bu sene olsun. Teşekkürler yorumunuz için.
SilAmin diyorum bu temenniye can-ı gönülden.. :)
Sil