26 Şubat 2017

Roverandom - Kitap Yorumu

       Roverandom... tuhaf bir ismi olduğu için kitabın ismini çok çabuk unutabiliyorsunuz. Kitabı okumaktayken kitabın ismini unuttuğumu fark edip kapağa baktığım çok oldu. Benim için çok farklı oldu bu kitap.
       Yazarımız "J. R. R. Tolkien". kim bu Tolkien diyecek olursanız; Şu devasa evreni olan Yüzüklerin Efendisi var ya hani, işte o evrenin yaratıcısıdır kendisi. Hayal gücünü az çok tahmin edebilirsiniz. Tolkien bu hayal gücünü Roverandom kitabında da kullanmış. Hayatının beli kısımlarında yaşadıklarından yola çıkarak oluşturmuş bu kitabı. Kısacası kitabında kendi hayatına göndermeler yapmış diyebiliriz. Kitabını ise oğluna adamıştır
     
     Rover adında bir köpeği anlatır Roverandom kitabı. Rover adlı köpek çok mutluyken, sarı topunu ısırmayı severken bir gün karşısına bir büyücü çıkıveriyor. Büyücünün bir hareketinden dolayı çok sinirlenip yapışıyor büyücünün paçasına ve o paçadan bir karış kumaş yırtıyor. Bu harekete karşı büyücü de boş durmuyor tabiiki... son güçlü büyüsünü de Rover üzerinde kullanıyor ve Rover'ı bir oyuncak köpeğe dönüştürüp bir oyuncakçının rafına yerleştiriyor. İşte asıl macera buradan sonra başlıyor. Rover eski haline geri dönüp eski hayatında mütemadiyen yaptığı şeyleri yapmaya devam etmek istiyor. Bunun için de başından büyük maceralar geçiyor. Dünyanın uydusu olan Ay'a mı gitmiyor dersiniz; Dibinde ne olduğunu bilmediğimiz okyanusa mı dalmıyor dersiniz...

      Çok tatlı bir macera romanı olarak adlandırabiliriz. Çerezlik okunacak bir şey. Eğer bir çocuğunuz varsa, çocuğunuza mutlaka anlatmanızı gerektirecek bir hikaye.


17 Şubat 2017

Yeni Video - İlk Video!

       Hayatımda ilk defa bir ders videosu çekmiş olmanın mutluluğuyla yazıyorum satırları. İlk videomda burun çekmesiyle tamamlamışım cümlelerimi. Videyu düzenlersen burun çekme ve öksürme seslerini absorbe etmeye çalıştım elimden geldiği kadar, fakat olduğu kadar diyelim işte.              İnsanlara yardımcı olabilmek, onların ileride işlerine yarabilecek şeyler üretmek çok harika hissettiriyor. Belki bu videolarımın sayısını artırabilirim. Eğer artırabilirsem muazzam olur. Hem ben çok şey öğrenmiş olurum hem de videoyu izleyenler çok şey öğrenmiş olurlar.
       Bu yazıyı okuyanlara sesleniyorum buradan. Bildiğiniz bir şeyler varsa, başka insanların da öğrenmesini istiyorsanız. Bir video çekin ve elinizden geldiği kadar öğretmeye çalışın. Öğreticilik kutsal bir şeydir bunu çok daha iyi anlayabiliyorum.


13 Şubat 2017

İLK MİM! Reklamlardaki Gibi Olmayan Şeyler

         Öncelikle Yine Bir Gün Biz Böyle blogunun sahibi olan Özlem Kutlu'ya teşekkür ederim mimi bana fırlattığı için.

        Reklamlardaki Gibi Olmayan Şeyler dendiğinde aklıma ilk olarak Çamaşır Deterjanı reklamları geldi. Çünkü Siyahları siyah gibi, beyazları da beyaz gibi yapan bir çamaşır deterjanına rastlamadım şimdiye kadar. Bekar evi mensubu olarak bu konudaki tecrübelerimle konuşuyorum. Atletime yemeğin yağlı ve kırmızı sosu döküldüğü zaman o izin çıkmıyor. Orada kalıyor öylece. Zamanla, yıkandıkça rengi soluyor sadece. Bir deterjanın makinede öyle bir lekeyi çıkarttığını görmedim.
         Yine atletten devam edeceğim konuya; çünkü atlet giymeyi severim ben. Reklamlarda beyazlar başka firmanın deterjanı ile yıkandığı zaman renginin griye çaldığı görünüyor. Atletimin renginin zamanla griye döndüğünü görmedim. Yani yeni aldığım atletle aynı renk oluyor; Tek farkı yıpranması oluyor. Bana en yalan gelen kısmı budur. Adamlar photosop'u açıyor ve "Dodge Tool" ile üzerinden geçiyorlar, aşağıdaki fotoğrafta göreceğiniz gibi:


           Geldi sıra mimi fırlatmaya. Buralarda yeni sayıldığım için takipçileri yazabileceğim sadece cevaplasınlar bakalım merak ediyorum cevaplarını:



İnsanın Elinden Kayan Yaşamı

      Selamlar değerli okurlar. Buralara uğramayalı yaklaşık bir yıl oldu. Keyifle yazdığım blogum, iş hayatıma yoğunlaşmamla birlikte diğer...