Yukarıda gördüğünüz gibi huzur verici bir şekilde karşılıyor oyunumuz bizi. Diğer oyun girişlerinden farklı olan bir özelliği de play seçeneğinin olmamasıdır. Girişte gördüğümüz adamsı şeye tıklayarak oyunumuza giriyoruz. Oyunun grafiklerinden söz etmek gerekirse çok iyi sayılmaz hatta çok iyiyi geçtim orta bile sayılmaz. Kısacası kötü grafikler. "Grafikleri kötüyse ben oynamıyom" gibi yorumlarda bulunmanızı istemem. Oyun grafiklerden ibaret değildir. Proteus adlı oyunda farklı diyarlara yelken açıyoruz. Rüyada görebileceğimiz türden yerleri geziyoruz. Kısacası arkadaşlar bu bir keşif oyunu. Gez gez birşey olduğu yok yani.
Yandaki fotoğrafta gördüğünüz gibi oyun biraz renkli ve 2D gibi. Ama merak etmeyin oyun 2D değil yani 3D gibi işte. Neyse oyun texture'lardan oluşmuyor gördüğünüz gibi. Boş renkler ve şekillerden oluşuyor. Çiçekler, böcekler, ağaçlar, kediler, köpekler, kurbağalar, tavuklar, kaplumbağalar, ateş böcekleri, baykuşlar ve benim göremediğim daha nice canlı bulunmakta oyunda. Ama hepsi de bizden kaçıyor korkaklar yani...
Oyunumuz gece ve gündüzlerden oluşuyor ve 4 mevsim yaşıyoruz. Mevsimden mevsime atlamak için farklı yöntemler var. Böyle ateş böcekleri bir yuvarlak oluşturuyor arasına girdiğimizde zaman hızlanıyor ve bir sonraki mevsime geçiş yapıyoruz. Büyüleyici bir olayy... Büyüleyici ve bir o kadar da saçma. Ne bilim başka birşey de bulabilirlerdi bence...
(Gün batımı keyfi)
Neyse değerli okurlarım çok fazla uzatmadan oyunun nasıl bir oyun olduğunu sizlere anlatmaya çalıştım. Kısacası bana soracak olursanız, oyuna girerken çok şey bekledim. ilk 5 dakika idare etti beni. Daha sonra sıktı diyebilirim. İlk 5 dakika için değecek bir oyun yani. Oyunu oynamak için 10$ vermek pişman eder mi bilemem artık. Orası sizin bileceğiniz iş...
Oyun içi fotoğraflar
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder