Merhaba değerli okurlar. Bu postta sizlere gündeme oturmuş veya oturmakta olan bir konudan bahsedeceğim. Yazıma başlamadan önce belirtmek istediğim bir husus var. Bu konuda olan tartışmaların hepsi tek taraflı düşünülmüş olduğu için hiçbir sonuca varılmış değil. Sadece birkaç tane sebepten okullar açılsın veya açılmasın diyen insanlarla dolmuş ortalık. Ben bir çok yönden inceleyeceğim bu durumu umarım bunu başarabilirim.
Öncelikle yazının başında fikrimi söylemem istenirse bu "Okullar Açılsın" olur. Okulların açılması gerektiğini her söylememde bir takım insanlar fikrimin saçma ve aptalca olduğunu, fikrimi Avrupa ülkelerinden örnekler vererek çürütmeye çalışıyorlar. Bir kişi bile sormuyor neden düşüncemin bu şekilde olmadığını. Bu fikre en karşı çıkan kesim ise ilkokulda çocuğu olan kitle ile üniversitenin amacının öğrenmek değil geçer not almak olduğunu sanan kitle. Ailelere çok da bir şey diyemiyorum bilgisizliklerine veriyorum çünkü çocuklarına gribin, koronadan çok daha zarar vereceğinden pek de haberleri yok. Korona gibi bir hastalığın çocukları için tehlikeli olmadığını bilmiyorlar (çocuğumun sağlığını düşünüyorum diyenler için söylüyorum).
Söz meclisten dışarı diyerek kendimi sağlama alayım öncelikle. Aileler çocukların öğrendiklerinden çok aldığı notlarla ilgilendiği için bilemiyorlar okula gitmek ile gitmemek arasındaki farkı. Aldığı nota göre ödüllendirilen bireyler, önemli olanın not olduğunu kafalarına koyuyor ve hayatını da bu şekilde yönlendiriyor. İlkokulda yüksek notlar alıp takdir toplayan arkadaşlarınızın ileriki hayatlarındaki başarısızlığı buradan gelmektedir. Eğitimin para için gerekli olduğuna inanmış ve bunu uygulamaya almış olan eğitimsiz bir aileden beklenen bir tablodur bu. Eğitimin önemini kavramamış bir ebeveynden beklenen de tabii ki okulların açılmasına karşı duruşudur. Bir konuda ailelere hak verebilirim o da çocukların virüse karşı pek bilinçli olamayacağı konusu. Çocuğun hasta olması demek bir çok kişinin hasta olması demek, çocuk virüs bilincini kafasında oturtamadıysa işte sorun gerçekten büyük noktalara varabiliyor. Eğer sistematik bir şekilde önlemler alınırsa okullar ve öğretmenler bilinçli davranırlarsa pek bir sorun yaratacağını sanmıyorum.
Üniversite için konuşacak olursam eğer ben kesinlikle açılmasından yanayım. Sebebi çok net aslında çevremde çok üniversiteli öğrenci var ve derslerden nasıl geçtiklerini çok güzel gözlemleyebiliyorum. Henüz bir dönem geçti aradan ve o dönemde gördüğü derslerden hiçbir şey anlamayan öğrenci doldu ortalık. Üstüne bu öğrenciler yaz okulunda bir dönemi dolduracak kadar ders aldılar ve onlar için amaç olan ortalamalarını yükselttiler; çünkü yüksek ortalama onlar için para demek. Öğrencinin başlangıç derslerinin bu şekilde boş olması, kuracağı binanın temelinin sağlam olmayacağı anlamına gelmektedir. Bu yüzden eğitimin işleyebilmesi için kesinlikle üniversitelerin açılması gerekmektedir. Eğitim insanlığın elinde tutması gerektiği en önemli hazinedir. Paranın Bilgiden daha büyük bir hazine olduğunu düşünmüyorum.
İnsanoğlu yıllar boyu oluşan bilgi birikimleriyle şu anki konumunda bulunmaktadır. Her geçen gün birikmiş olan bilgiye bir yenisi ekleniyor. Giydiğiniz tişört, kullandığınız bardak, sürdüğünüz araba hepsi bu birikimin sonucu ile gelişmektedir. Ne yazık ki insanoğlunun büyük bir bölümü bu birikimden yararlanmayı ve bu birikime bir şeyler katmayı reddetmektedir. Bu insanları çok iyi tanıyorsunuz, hepinizin çevresinde bulunan primatlardan bahsediyorum. Primat bir günde neler yapar düşündünüz mü hiç? Uykularından uyanırlar, yemeklerini yerler, sosyalleşirler, temizlenirler, canları sıkıldığında oyunlar oynarlar, seks yaparlar, kavga ederler... daha da tanıdık gelmeye başladı değil mi? Siz de bir primat mısınız yoksa kitaplarda geçen, filmelere konu olan, bu hayatta sıradan hayvansal iç güdüsü ile çizilmiş yolundan ayrılmış birer bilinçli bireyler misiniz? "Sizler paranız kadar değilsiniz"[1] Dünyada para için çalışıp paraya hizmet etmek için gelmediniz.